Anasayfa » Yazılarım » Genel Konular » Yüksek “katma değerli” ürün ve hizmet ne demektir?
Günümüz dünyasında teknoloji hızlı bir şeklide ilerliyor ve bu sebeple hem ürün ve hizmetlerin yapısı hem de tüketicilerin talepleri hızlı bir şeklide farklılaşıyor, daha detaylı hale geliyor.
Bu hızlı değişim ve gelişim süreci içerisinde, rakip üreticilerden ayrışabilmek – farklılaşabilmek ve tüketicinin dikkatini daha fazla çekebilmek için her zamankinden daha fazla katma değerli ürün ve hizmet üretmek gerekiyor.
Peki ne demektir “katma değerli ürün ve hizmet”? Bu soruya ekonomi yazarı Ege Cansen’in tanımıyla cevap vermek isterim: “Hangi ürünün üretimi, üretimde kullanılan ilk maddenin elde edilmesinden, ürünü son kullanan kullanıcının eline geçinceye kadar daha çok sayıda ve daha yüksek ücretli insana iş imkânı veriyorsa, o ürünün katma değeri yüksektir diyebiliriz”.
Bu konu hakkındaki genel yorumlara göre size şöyle bir özet sunabilirim: Üretim maliyeti 1-2 birim olan bir ürünü 10 birim, hatta 20 birim fiyata satabiliyorsanız – fiyatı yüksek olsa bile tüketicilerin ilgisi her zaman aynı kalabiliyorsa, hatta her yenilikle birlikte ürüne ilgi de artıyorsa – üretiminde çalışanlar bu işten yüksek kazanç sağlayabiliyorsa – bunu üretebilmek için özgün bir üretim teknolojisi kullanabiliyorsanız (benzer koşullar hizmetler sektörü için de geçerlidir), bu gerçekten yüksek katma değerli bir ürün / hizmet olmuş demektir.
Katma değeri yüksek ürünlere ilişkin olarak, dünya çapında en çok bilinen örnekleri belirtmek isterim:
- Apple, Intel, Tesla ve Microsoft gibi Amerikan teknoloji firmalarının ürünleri, katma değerli ürünler için en iyi örneklerdir diyebilirim.
- Almanya için Volkswagen, Bosch ve Siemens ürünleri
- Güney Kore’de Samsung ve LG firmalarının ürünleri
- Japonya’da Toyota, Mitsubishi ve Panasonic gibi firmaların ürünleri
Türkiye’de bu tarz firmalara örnek olarak ilk aklıma gelenler, direkt tüketiciye yönelik ürünleri ve bilinirlikleri açısından bakıldığında, kanaatimce Arçelik ve Vestel oluyor.
Dikkat ederseniz, yukarıda dünya çapında bilinirliklerinden örnek verdiğim ürünlerin üreticisi olan şirketlerin bulunduğu ülkeler, aynı zamanda dünya ticaretinin de en önemli bölümünü oluşturan ülkelerdir. Yani katma değerli ürün & hizmet üretmek demek, dünya ticaretinde ciddi şekilde söz sahibi olmak demektir.
Müşterilerin bu tarz katma değerli ürün & hizmetlere, aynı kategoride olan ama daha sıradan sayılabilecek ürün & hizmetlere göre daha yüksek fiyatlar ödemeyi kabul ettiklerini görmekteyiz. Üstelik bu tarz ürünler oldukça fazla müşteriye de sahiptirler.
Çünkü bu tarz katma değeri yüksek ürünler, tüketicilerin başka ürünlerde bulamayacağını bildiği şekilde, tüketicilere birçok konuda çok iyi çözümler ve kolaylıklar sunmaktadır. Bu tarz katma değerli ürünler, sadece bu ürüne-hizmete özgün olan ve piyasadaki diğer benzer ürün ve hizmetlerden çok farklı özelliklerle tüketicilerin karşısına çıkmaktadırlar.
Örneğin bir Iphone akıllı telefonun ve iMac cihazının sahip olduğu özellikler, bir Tesla elektrikli otomobilin tüketiciye sağladığı özellikler ya da Samsung marka bir akıllı TV’nin tüketiciye sunduğu farklılıkları dikkate alırsak, katma değerli ürünlerin piyasadaki rakip ürünlere göre nasıl farklılaştığını daha iyi anlayabiliriz.
Yatırım yapılması gereken unsurlar nelerdir?

Genel olarak kabul edilen görüşlere göre, katma değerli ürün-hizmet oluşturabilmek için yatırım yapılması gereken temel hususlar şunlardır:
- Öncelikli olarak, araştırma-geliştirmeye (Ar-Ge’ye) ve inovasyona (yenilik) yatırım yapılması
- İnsan kaynaklarının ve üretim altyapısının geliştirilmesi için yatırımlar gereklidir.
Belirttiğim bu faktörlere yeterli derecede yatırım yapılması durumunda, piyasaya benzersiz ürünler ve hizmetler sürerek tüketicilerin gözünde farklılaşmanız ve rakiplerinizi geride bırakmanız mümkün olacaktır.


Özellikle Ar-Ge ve inovasyon (yenilik), uzun süreç ve maliyetler gerektiren kavramlardır. Fakat verdiğim örneklerden gördüğünüz üzere, bu yatırımların meyvesi olarak elde edilen ürünler, artık dünya çapında yüksek katma değerli ürünler haline gelmiştir ve üreticilerine çok yüksek kazançlar sağlamaktadırlar.
Üstelik bu ürünlerin Ar-Ge ve inovasyon (yenilik) süreçleri de halen devam etmektedir, yani her sene daha farklı özellikler içeren yeni ürünler ile mevcut ürünlerin daha da geliştirilmiş özelliklerini içeren yeni versiyonlarını piyasa sürmeye devam etmektedirler. Bu sayede piyasada tutunmuş, tüketicide ciddi bir güven ve beğeni elde etmiş bu katma değerli ürünlerinin devamlılığı sağlanmış oluyor.

Konunun sınai mülkiyet yönü
Ar-Ge ve inovasyon (yenilik) faaliyetleriniz sonucunda ürünlerinize kattığınız farklılıkları ve geliştirmeleri, patent, tasarım ve marka olarak koruma altına almanız çok önemlidir. Ayrıca bu sayede olası taklit ürünleri ve izinsiz kullanımları engellemeniz mümkün olacaktır.
Konuya ilişkin olarak, tekstil sektörü ile ilgili basit örnekler vermek isterim: Bir tekstil üreticisi, yeni bir kumaş türü veya dokuma yöntemi geliştirmeyi başarırsa, bunu mutlaka patent başvurusu yaparak koruma altına almalıdır. Eğer mevcut kumaşlarının üzerinde kullanmak üzere yeni ve benzersiz bir desen koleksiyonu oluşturursa, bunu da tasarım başvurusu yoluyla koruması gerekir. Üreticinin geliştirdiği kumaş türü ve/veya tekstil ürünü için yeni bir marka oluşturulması ve marka tescili için başvurusunun yapılması da aynı şekilde çok önemlidir.
Yani kendi fikri emeğinizin sonucunda geliştirmiş olduğunuz bu ürünlerin patent, tasarım ve marka başvurularını da yaparsanız, bu sayede ilgili resmi mercilerde sizin adınıza kaydedilmesini sağlamış olursunuz. Böylece olası hak ihlalleri (taklit – izinsiz kullanım vb. gibi) durumları hukuki olarak engellemeniz mümkün olacaktır.
Ar-Ge ve inovasyon (yenilik) faaliyetlerinizin sonuçlarını, sınai mülkiyet hakları ile korursanız, uzun dönemde bu ürünlerden gerçekten fayda & verim sağlamanız ve nihayetinde katma değerli ürün elde etmeniz mümkün olur.
Sonuç...



Sonuç olarak şunu diyebilirim; yüksek katma değerli ürün ve hizmet oluşturmak için araştırma-geliştirme faaliyetleri ve yenilik konusu çok önemli hususlardır. Oluşturduğunuz yüksek katma değerli ürünlerinizi de mutlaka marka, patent ve tasarım hakkı başvurularını yaparak koruma altına almalısınız.
Eğer gerekli olan temel unsurlara yeterli yatırım yapabilirseniz, nihayetinde dünyadaki rakip üreticilerin ürünlerinden farklılaşabilir ve tüketicinin her zaman tercih edeceği özgün ürünler ve hizmetler ortaya çıkartabilirsiniz.