Anasayfa » Yazılarım » Marka Konuları » Uluslararası Marka Başvuruları 2022’de dünya çapında %6,1 azaldı, Türkiye’den başvurular ise %5,2 arttı!
WIPO’nun yayınladığı son rapora göre, 2022 yılında uluslararası marka tescil sistemi (Madrid sistemi) kullanılarak yapılan marka başvurularında adet olarak 2009’dan bu yana en büyük düşüşün yaşandığı belirtiliyor. Uluslararası marka başvurularındaki azalmanın %6,1 oranında gerçekleştiği ve 2022 yılında toplam olarak yaklaşık 69.000 adet uluslararası marka başvurusu yapıldığı belirtiliyor.
2021 yılında ise Madrid Sistemi kullanılarak yapılan uluslararası marka başvurularında %15’lik bir artış yaşanmıştı. 2022’deki azalmaya rağmen, toplam başvuru sayılarının 2020 yılına kıyasla %8 oranında daha fazla olduğu da tespit edilmiş durumda.
2022 yılında Madrid Sistemi’nin dikkat çeken sayıları
2022 yılı itibariyle Madrid Sistemi’nin toplam üye sayısı 113’e, kapsadığı toplam ülke sayısı ise 129’a ulaşmış durumda (31.12.2022).
Madrid Sistemi kapsamında 2022 yılında en fazla uluslararası marka başvurusu 12495 adet ile ABD menşeli olarak gerçekleşmiş durumda. Bunu 7695 adet ile Almanya ve 4991 adet ile Çin menşeli başvurular takip ediyor.
Fakat Belçika -%17,7, Kanada -%10,8, Almanya -%12,5 ve İtalya (-%13,9) oranları ile önceki yıla göre 2022’de başvuru sayılarında en fazla oransal düşüşlerin görüldüğü menşei ülkeler olarak belirlenmiş.
Avrupa menşeli başvurular lider konumda
2022 yılında Madrid Sistemi kapsamındaki uluslararası marka başvurularının %50’den fazlasının Avrupa menşeli olduğu görülürken, %22,5 oranındaki başvurunun ise Asya menşeli olduğu anlaşılıyor.
2022 yılında uluslararası marka başvurularında en fazla tercih edilen ülkenin 32567 adet ile İngiltere olduğu belirlenmiş. Bunu, 31368 adet ile Avrupa Birliği ve 27063 adet ile de ABD takip ediyor.
2022 yılı itibariyle 855749 adet aktif (geçerli durumda olan) uluslararası marka tescili bulunuyor.
Uluslararası marka tescillerinin yenilemeleri konusunda da %5,2 oranında bir artış var ve 2022 yılında toplamda 36168 adet uluslararası marka tescil yenileme işlemi yapılmış durumda.
L'Oréal firması başvurularda ilk sırada
L’Oréal firması (Fransa) 2022 yılında gerçekleştirdiği 170 adet Madrid başvurusu ile en çok uluslararası marka başvurusu yapan hak sahibi olarak ilk sırada yer alıyor. Bunu, İngiltere’den Glaxo Group 136 adet başvuru ve İsviçre’den Novartis AG ise 131 adet başvuru ile takip ediyor.
En çok tercih edilen emtia ve hizmet sınıflarına baktığımızda ise 9.Sınıfın (genel olarak bilgisayar donanımı ve yazılımı ile elektronik cihazları vb. emtialarını içermektedir) 2022 yılında %11,4 oranı ile en fazla tercih edilen emtia sınıfı olduğunu görmekteyiz. Bunu sırasıyla; %8,9 oranıyla 35. Sınıf (genel olarak ofis işlevleri, reklamcılık, işletme yönetimi ile perakende & toptan satış hizmetlerini kapsar) ve %8,6 oranıyla 42.Sınıfın (genel olarak bilimsel, endüstriyel veya teknolojik mühendislik hizmetlerini içerir) takip ettiği görülüyor.
Uluslararası marka harçlarının toplamı 353,6 milyon CHF

Madrid Sistemi üyelerinin 2022 yılındaki uluslararası marka işlemlerine ilişkin WIPO’dan temin ettikleri resmi harç toplamı 353,6 milyon CHF olarak tespit edilmiş.
Üye bazında toplanan harç miktarına baktığımızda ise Avrupa Birliği’nin 46 milyon CHF’den fazla harç toplayarak Madrid sistemi toplam harçlarının %13,1’ini elde ettiğini görüyoruz. İkinci sırada 38 milyon CHF’ye yakın bir tutar elde eden ABD ve üçüncü sırada ise yaklaşık 20 milyon CHF elde eden Japonya yer alıyor.
Türkiye’ye ilişkin tespitler
Raporda hem Türkiye menşeili başvuralar hem de yurtdışından Türkiye seçilerek yapılan uluslararası marka başvurularına ilişkin bilgiler yer alıyor. Buna göre Türkiye; Hollanda (+%7,5), Güney Kore (+%2,1), Singapur (+%12,8) ve Türkiye (+%5,2) oranı ile ilk 20 menşei ülke arasında yer alıyor ve bu grup içerisinde 2022 yılındaki başvuru sayısında büyüme kaydedebilmiş olan sadece 4 adet ülkeden biri olarak görünüyor.
Türkiye’den yapılan uluslararası marka başvurularına ilişkin bir diğer ilginç istatistik olarak, 2022 yılında gerçekleşen 2389 adet uluslararası marka başvurusu ile Avustralya’nın önüne geçerek 9. Sıraya yerleşmesini belirtebiliriz.
Firma bazında lider Arçelik
Türkiye’den en fazla uluslararası marka başvurusu gerçekleştiren firma olarak ARÇELİK AŞ’yi global listede 26 adet başvuru ile 60. Sırada görmekteyiz. WORLD MEDICINE ILAC SANAYI VE TICARET A.Ş. ise 22 adet başvuru ile 81. Sırada yer alıyor.
Türkiye’den yapılan uluslararası marka başvuruları kapsamında seçilen üye (ülke/bölge) sayısı ise 12898 olarak tespit edilmiş ve Türkiye bu durumda 10. Sırada yer alıyor.
Yurtdışından Türkiye’ye yapılan uluslararası marka başvurularında ise (Türkiye’nin seçildiği yurtdışı menşeili başvurular) Türkiye’nin 9463 adet yeni başvuru ve 1429 adet ek başvuru kapsamında seçildiğini görüyoruz.
Türkiye menşeli uluslararası marka tescillerinin yenilemesi konusunda ise 2022 yılında 639 adet tescil yenilemesi ile Türkiye’nin ilk 20 ülke arasında yer aldığını görmekteyiz. Buna karşılık uluslararası marka tescil yenilemeleri kapsamında Türkiye’nin seçildiği yenileme başvuru adetinin ise 7220 olduğunu ve yine ilk 20 ülke içinde yer aldığını görüyoruz.
Aktif durumdaki uluslararası marka tescillerinde ilk 20 ülke içindeyiz
Diğer ilginç bir veri ise Türkiye’den yapılan uluslararası marka başvurularının WIPO’ya iletilmesi sürecine ilişkin istatistiklerde karşımıza çıkıyor. Buna göre, Türkpatent nezdinde dosyalanan uluslararası marka başvurularının %66’sının ilk 1 aylık süreç içerisinde Türkpatent tarafından ön incelemesinin tamamlanılarak WIPO’ya iletildiği tespit edilmiş. Verilere göre, kalan yaklaşık %34 oranındaki dosyanın ise başvuru tarihini müteakip ikinci ay içerisinde WIPO’ya ulaştırılmış olduğu anlaşılıyor.
Ve ödenen harçlar
Uluslararası marka işlemlerine ait resmi harçların dağılımına baktığımızda ise WIPO tarafından 2022 yılında Türkiye’ye ödenen bedelin 962864 CHF (İsviçre Frangı) olduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin toplam resmi harç dağılımı içindeki payı ise sadece %0,3 oranında.
Sonuç olarak…
Türkiye’den 2022 yılında gerçekleştirilen uluslararası marka başvurularının, Madrid Sistemindeki başvuru adetlerinde görülen genel azalmaya rağmen pozitif ayrışarak arttığını görüyoruz. Bu artışta, son yıllarda Türkiye’de ihracatın artması ve buna bağlı olarak da dünya pazarlarında ürünlerinin / hizmetlerinin tescilli markaları ile yer almasını isteyen üreticilerin sayısının artması ve yine bu konudaki devlet teşviklerinin de payının büyük olduğunu düşünüyorum.