Anasayfa » Yazılarım » Marka Konuları » Tescilli markayı “kullanmanın” önemi nedir?
Yurtiçinde ve yurtdışında tescilli bir markaya sahip olmak kadar, bu markayı tescil sonrası süreçte ticarette aktif olarak kullanmak da son derece önemlidir.
Zira markanızın ticari kullanımını ispat etmeniz gereken resmi bir işlemle karşılaşırsanız ve nihayetinde markanızın ticari kullanımını ispat edemezseniz, markanızın tescilini kaybedebilirsiniz. Markanın tescilinin kullanılmaması nedeniyle iptal edilmesi, marka sahibinin ticari itibarına da büyük zarar verecektir.
Gerek ülkemizde gerekse de yurtdışında tescilli olan bir markanın aktif kullanımı konusu kendi içinde birçok unsuru barındırır. Tescilli markanın “kullanılmaması” konusuna ilişkin olarak, en temel olarak kabul ettiğim 3 hususu öncelikle aşağıda belirtmek istiyorum:
- Markanızın tescili, aktif kullanımı olmadığı iddiasıyla iptal işlemine maruz kalabilir
- Markanızın tescili iptal işlemine maruz kalırsa, kullanımını kanıtlamak için ilgili resmi mercilere çeşitli kanıtlar sunmanız gerekir.
- Böyle bir durumda resmi kuruma sunulması gereken kanıt türleri, içeriği ve miktarı çok önemlidir.
Bu yazımda, özellikle yurtdışında tescilli olan bir markanın, tescil sonrası süreçteki ticari kullanım yükümlülüğüne ilişkin belli başlı bazı ülkelerdeki uygulama ve prosedürleri hakkında kısaca bilgiler ve örnekler vermeye çalışacağım.
Fakat öncelikle Türkiye’de tescilli markaların kullanılması konusuna, SMK’da (6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu) belirtilen hükümlere istinaden kısaca değinelim.
Türkiye’de kullanım
Türkiye’de tescilli biri markanın aktif kullanımı konusuna SMK 9. Maddesi kapsamında yer verilmektedir. Buna istinaden, markanın Türkiye’deki tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de kullanılmaması veya markanın kullanımının 5 yıl süreyle sürekli olarak kesintiye uğraması halinde (haklı bir sebep olmaksızın), markanın tescili iptal edilir.
Bu konuda resmi merci tarafından verilecek karar, marka sahibinin sağlayacağı kullanım ispatına veya kullanmamaya dair haklı sebepleri varsa, buna ilişkin sunacağı kanıtlara bağlıdır. Dolayısıyla, eğer marka sahibi yeterli kanıt sunamazsa, markanın Türkiye’deki tescili tamamen veya kısmen iptal edilebilmektedir.
Yurtdışında tescilli olan bir markanın kullanımı
Yurtiçinde tescilli bir markanın kullanımı konusuna kısaca değindikten sonra, esasen yurtdışında tescilli olan bir markanın aktif ticari kullanımı konusundan bahsetmek istiyorum.
Buna istinaden, bazı belli başlı ülkelerde tescilli markaların kullanımına ilişkin yasal uygulama ve prosedürler hakkında kısa bilgileri aşağıda paylaşmak isterim.
ABD
ABD marka kanunları gereği, markanızın ABD’deki tescilini devam ettirebilmeniz için mutlaka belirli süreler sonunda ABD Patent & Marka Ofisine (USPTO) markanızın kullanımına ilişkin kanıtlar sunmanız gerekir.
Mesela, markanızın ABD’deki tescil tarihinden sonraki 5. ila 6. yıl arasındaki süreçte marka sahibi tarafından markanın aktif ticari kullanımda olduğunu belirten bir beyan eşliğinde kullanım kanıtları sunulması gerekir.
Bunun haricinde, üçüncü şahıslar tarafından da resmi kuruma başvuru yapılarak, söz konusu 5 yıllık süreçteki tescilli bir markanın, 3 yıl üst üste kullanılmadığı iddiasıyla iptal işlemi başlatılabilir. Yani ABD’de tescilli bir markanın 3 yıl süreyle kullanılmaması-kullanımına ara verilmesi (ve kullanılmama konusunda hukuki olarak geçerliliği olan bir gerekçe de sunulamaması durumunda), söz konusu markanın ABD’deki tescilinin iptal edilmesi riski vardır. Aynı şekilde 5 yıldan daha eski olan tescilli markalar için de bu risk söz konusudur. Yani marka daha önceki süreçte ticarette aktif kullanılmış olsa bile eğer daha sonraki süreçte kullanılmadığı tespit edilirse, bu durumda da markanın ABD tescillinin terk edildiği ve nihayetinde de tescilin iptali anlamına gelir.
Dolayısıyla ABD’de marka tescilinin devamlılığı, söz konusu markanın ticarette aktif olarak kullanımını ispat etmeye bağımlıdır.
ABD’de kullanım kanıtları konusu da biraz detaylıdır. Ticari kullanım ispatı için fatura – irsaliye – sözleşme vb. gibi geleneksel ispat unsurları değil; direkt olarak söz konusu markanın ABD’de tescil edildiği haliyle birebir(*) olarak, ilgili ürünlerin / malların üzerinde, etiket veya ambalaj üzerinde net olarak görülebildiği görsellerinin sağlanması gereklidir. Destekleyici kanıtlar olarak, markayı içeren ürün katalogları, ilanlar ve internet sayfaları da sunulabilir. Hizmet sınıflarında tescilli olan markaların kullanım ispatı için de söz konusu markayı ve sunulan hizmeti ifade eden broşürler ve görseller, gazete ve dergi reklamları, tescilli markanın ve ilgili hizmetin net olarak görülebildiği internet sitesi gibi görsel materyaller verilebilir. [(*) Bu hususta istisnai durum olarak, düz yazı siyah beyaz olarak tescilli markaları gösterebiliriz].
Not: ABD’de marka kullanım konusu aslında oldukça detaylıdır, zira hem markanın tescili öncesi süreçte hem de tescili sonrası süreçte kullanım ispatı yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna benzer şekilde, diğer bazı ülkelerde de tescil öncesi-sonrası süreçte kullanım ispatı zorunluluğu vardır. Özellikle ABD’de marka kullanımının önemi konusunda daha geniş bilgileri içeren yazılarımı ileride sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.
EUTM ve İngiltere
EUTM (Avrupa Topluluk Markası) kapsamında tescilli olan veya İngiltere’de ülkesel tescilli olan markalar, tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde kullanılmazsa (veya daha eski tescilli markalar ise sonraki 5 yıllık süreçler boyunca kullanılmamışsa), ilgili resmî kurumlar nezdinde iptal işlemine maruz kalabilir. Söz konusu iptal işlemlerinin (talebin) üçüncü kişiler tarafından dosyalanması gerekir. Madrid sistemi kapsamındaki EUTM ve UK marka tescillerinin de yine koruma tarihinden itibaren 5 yıllık süre sonunda iptale konu olabileceğini de belirtmek isterim.
EUTM tescillin kullanım kanıtı olarak; bir AB üye ülkesinde markanın ticari kullanımına ilişkin yeterli miktarda kullanım ispatlayıcı evrak sunmak (faturalar, satış anlaşmaları, gümrük evrakları, satışa ilişkin evraklar, reklam, promosyon vb. ilişkin evraklar) sunulması gerekir. Fakat bu konudaki en önemli olan husus, resmi kuruma sunulacak kanıtların markanın AB’deki ticari kullanıma ilişkin yeterli nitelik ve nicelikte olmasıdır.
Çin
Çin Marka kanunu gereğince, tescilli markalar tescil tarihinden itibaren ardışık olarak en az 3 yıl süreyle kullanılmazsa, üçüncü taraflarca başlatılacak iptali işlemi sonucunda markaların Çin tescili iptal edilebilir.
Olası iptal işlemlerine cevap olarak, marka sahibi tarafından yeterli ve geçerli miktarda kullanım kanıtının ilgili resmi kuruma sunulması gereklidir. Eğer markanın Çin’de ticarette aktif olarak kullanıldığına dair yeterli miktarda kanıt sunulamazsa (mesela sadece bir-iki tane satış faturası vb. sunulması gibi), tescilli markanın Çin’de aktif kullanımı olmadığına hükmedilerek, tescilinin iptal edilmesi riski yüksektir.
Ortadoğu ve Arap Ülkeleri
Bu bölgedeki belli başlı bazı ülkelerin uygulamalarına ilişkin kısa bilgileri aşağıda paylaşmak istiyorum.
İran
İran’da tescilli olan markalar, tescil tarihinden itibaren 3 yıllık süre içinde kullanılmazsa (ve buna ilişkin geçerli bir sebep de gösterilemezse), üçüncü taraflarca başlatılacak olası bir iptal işlemine maruz kalabilir. Diğer ülkelerdeki uygulamalara benzer olarak, eğer marka sahibi yeterli kullanım ispatı sunamazsa, markanın İran tescili iptal edilecektir.
Irak
Irak kanunları gereği, eğer tescilli bir markanın Irak’ta ardışık olarak 3 yıl boyunca ticari kullanımı olmazsa, tescili iptal edilebilir. Bu iptal işlemi talebinin üçüncü taraflarca dosyalanması gerekir. Bu tarz bir durumda, marka sahibinin, markasını Irak’ta kullanmamasına ilişkin makul sebepleri varsa bunları öne sürmesi veya markasının Irak’taki ticari kullanımını ispatlayıcı nitelikteki delilleri ilgili resmi kuruma sunması gereklidir.
Kuveyt
Kuveyt’te tescilli markaların, tescil tarihinden sonraki 5 yıl süre içinde Kuveyt’te ticarette aktif olarak kullanılmaması durumunda tescilleri iptal edilebilir. Tescilin kullanılmamaya dayalı olarak iptali konusundaki işlemin üçüncü taraflarca başlatılması gerekir ve bu işleme cevaben marka sahibi tarafından yeterli ve geçerli kullanım kanıtlarının ilgili resmi kuruma sunulması gerekir.
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan kanunları gereği, tescilli bir markanın tescil tarihinden sonraki süreçte art arda 5 yıl boyunca aktif ticari kullanımı olmadığı tespit edilirse, Suudi Arabistan tescili iptal edilir. Söz konusu iptal işleminin üçüncü taraflarca ilgili resmi kurum nezdinde başlatılması gereklidir.
Mısır
Mısır’da tescilli markalara karşı iptal işlemleri, söz konusu markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl süreyle ticari kullanımı olmadığı gerekçesi öne sürülerek, herhangi üçüncü taraflarca başlatılabilir. Yeterli kullanım ispatı temin edilmesi veya kullanılmamaya ilişkin geçerli sebepler sunma yükümlülüğü ise ilgili markanın sahibine aittir.
Kullanım “kanıtları” nelerdir?
Çok genel bir değerlendirme yaparsak, kullanılmamaya dayalı iptal işlemine konu olan bir marka için ilgili resmi kuruma sunulabilecek en geçerli kullanım kanıtları, tescilli markanızın kullanımına ilişkin ticari faturalardır diyebiliriz. Buna ek olarak, (özellikle ABD’deki marka kullanım ispatı işlemlerini de dikkate alırsak); tescilli marka örneğinizin üzerinde birebir olarak yer aldığı ürün paketleri, etiketler, ürün & hizmet katalogları, fotoğrafları, reklam, ilan ve promosyon çalışmalarına ilişkin her türlü görseller ve dokümanlar bu kapsamda sunulabilir.
Dolayısıyla, yurtdışında tescilli olan markanızın kullanımına ilişkin her türlü ticari evrak ve bilgilerin; mesela, ihracat ve lokal satış faturaları, ilgili ülkedeki satış anlaşmaları, her türlü ticari evraklar, promosyonel nitelikteki evraklar, ilgili ülkedeki reklam, ilanlar, reklam anlaşmaları, yurtdışı fuar katımlarına ilişkin he türlü görseller ve evrakların birer kopyasının her ihtimale karşı arşivlenmesini tavsiye ederim.
Zira markanızın ileride kullanılmamaya dayalı bir iptal işlemine konu olması durumunda, bu işleme cevaben sunabileceğiniz yeterli miktar ve nitelikte kullanım kanıtının hazır bulundurulması oldukça önemlidir.

Uluslararası marka portföyü sahiplerinin dikkat etmesi gereken unsurlar nelerdir?
Eğer birçok ülkedeki marka tescillerini içeren geniş bir marka portföyünüz varsa, bu portföydeki markaların durumunu düzenli olarak kontrol etmeniz ve her ülkedeki tescilli markalara ilişkin bazı hazırlıklar yapmanız önemlidir. Buna ilişkin kısa örnekler vermek istiyorum:
- Herhangi bir ülkedeki tescilli markanızın son 3 veya 5 yıllık süreç içinde söz konusu ülkede aktif ticari kullanımı olup olmadığını kontrol etmeniz önemlidir.
- Eğer ilgili ülkede markanızın ticari kullanımı varsa, bunun miktarı ne kadardır? Markanızın ilgili ülkede ticarette sürekli kullanımı var mıdır yoksa dönem dönem veya az miktarda ticari kullanımı mı söz konusudur? Bu bilgiler markanızın ilgili ülkede kullanım ispatı açısından çok önemlidir.
- Markanızın ilgili ülkedeki kullanımının, tescilli olduğu tüm emtia ve hizmetleri kapsayıp – kapsamaması da yine çok önemli bir husustur. Zira markanızın tescilindeki emtia ve hizmetlerden sadece belirli bir kısmı için ticari kullanımı varsa ve geri kalanları için herhangi bir ticari kullanımı yoksa, bu kapsamdaki emtia ve/veya hizmetlerin kullanılmamaya dayalı bir iptal işlemine konu olması riski vardır.
- Bir diğer husus ise ticarette kullanılan marka örneği ile tescilde yer alan marka örneğinin birebir aynı olması gerekliliğidir. Bu konudaki tek istisna, “düz yazı siyah beyaz” formatta tescil edilmiş olan markalardır. Bunun dışındaki her türlü marka (stilli renkli yazı & logo – sadece şekil içeren, vb.) esasen tescil edildiği marka örneğini aynen içerecek şekilde ilgili ürün ve/veya hizmetler için kullanılmalıdır. Eğer ilgili ülkede tescilli olan marka örneğinizden çok farklı görsel özelliklere sahip bir markayı halen ticarette kullanıyorsanız, buna ilişkin bilgi & belgeleri kullanım kanıtı olarak sunsanız bile, ilgili resmi kurum tescilde kayıtlı olan markanın kullanılmadığına kanaat ederek, marka tescilinizi iptal edebilir.
- Tescilli olan markanın, ilgili ülkedeki tescil kayıtlarında yer alan hak sahibi tarafından kullanılması da önemlidir. Zira markanızın kullanımını ispatlamanız gereken bir durumla karşılaşırsanız, ilgili ticari kanıtların (ticari evraklar, vb.) üzerinde tescilde geçen marka sahibi adı-ünvanının yer alıp almadığı ilgili resmi kurumlar tarafından incelenecektir. Eğer marka tescilindeki hak sahibinden başka bir kişi veya firma tarafından kullanılıyorsa, söz konusu taraflar arasındaki yasal ticari bağlantıyı ispat edebilecek nitelikteki evrakların (lisans, distribütörlük, vb. anlaşması gibi) ilgili resmi kuruma kanıt olarak sunulması gerekebilir.
Sonuç olarak...
Yurtiçindeki veya yurtdışındaki marka tescillerinizin hukuki geçerliliğinin devam edebilmesi için söz konusu markalarınızın ticarette aktif olarak kullanımı çok önemlidir.
Dolayısıyla, markanızın yurtiçinde veya yurtdışında daha başvuru aşaması öncesinden geleceğe yönelik bir ticari kullanım projeksiyonu yapılmasını tavsiye ederim. Markanızın hâlihazırda aktif ticari kullanımı olması veya gelecekte kullanım niyeti olması gibi temel hususlar, markanızın tescilinden sonraki süreçte hem hukuki durumu açısından hem de ticari başarısı açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.