Anasayfa » Yazılarım » Genel Konular » Meyveler, sebzeler ve “renkler”…
Geçen yıl Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı” ilan edilmişti. Bu vesileyle dünya genelinde meyve ve sebze üretimi ve tüketim konusunda birçok bilimsel araştırmalar yapıldı ve özellikle Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından çeşitli raporlar yayınlandı.
Sağlıklı bir diyet için mutlaka meyve ve sebze tüketilmesi tavsiye edilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), her gün en az 400 gr. meyve ve sebze tüketilmesini önermektedir.
Fakat birçok sebeplerden dolayı dünya genelinde yeterince meyve ve sebze tüketilemediği de tespit edilmiş durumda.
Meyve ve sebzelerin tanımı nedir?
Meyve ve sebzelerin en genel tanımı olarak; bitkilerin tohum taşıyan yapıları, çiçekleri, tomurcukları, yaprakları, sapları, sürgünleri ve kökleri gibi her türlü yenilebilir kısımlarıdır diyebiliriz. Bu bitkisel mahsuller büyük çoğunlukla ham halleri ile veya en az seviyede işlenmiş olarak da (örneğin, dilimlenmiş, poşetlenmiş, dondurulmuş, kurutulmuş, vb.) tüketilmektedir.
Meyve ve sebzelerin renkleri ne ifade ediyor?
Meyve ve sebzelerin renklerinin aslında ne ifade ettiğini hiç düşünmüş müydünüz?
Yeşil, sarı, turuncu, kırmızı veya mor gibi birçok farklı renkleri içeren meyve ve sebzeler vardır. Bu renkler aslında bitkiler tarafından sentezlenen bazı kimyasal maddeler sayesinde oluşmaktadır.
Bitkilerin metabolizması tarafından üretilen bu kimyasal maddelere “fitokimyasallar” denilmektedir.
Fitokimyasallar için örnekler olarak fenolik asitler, flavonoidler, karotenoidler vb. sayabiliriz. Kaynaklara göre toplamda 25.000’den fazla fitokimyasal madde tespit edildiği belirtilmektedir ve bu maddelerin çoğunlukla meyve ve sebzelerde bulunduğu; ayrıca, fındık, baklagiller ve tahıl türü bitkilerde de yer aldığı belirtilmektedir.
Meyve ve sebzelerin renkleri genellikle içerdikleri besin ve fitokimyasal maddelerle bağlantılıdır. Özellikle meyve ve sebzelerin renkli kısımlarında fitokimyasal maddelerin daha yoğun olduğu belirtilmektedir.
Peki, meyve ve sebzelerin renklerinin beslenmemize ve sağlığımıza ne gibi etkileri olabilir? Bu konuda FAO tarafından yapılan çalışmalardan derlediğim bilgileri özetlemeye çalışacağım:
Mor/mavi renk içeren meyve ve sebzeler
Kanser, inme ve kalp hastalığı risklerini azaltabilecek antioksidan özellikleri olduğu belirtilmektedir.
Bu renk meyve ve sebzelere örnek olarak “pancar, kırmızı lahana, patlıcan, böğürtlen, yaban mersini, mor üzüm” gösterilebilir.



Kırmızı renk içeren meyve ve sebzeler
Kanser riskini azaltmaya ve kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olan maddeler içerdiği belirtilmektedir.
Bu renk meyve ve sebzelere örnek olarak “kırmızı biber, turp, domates, kırmızı elma, kiraz, kırmızı üzüm, (pembe) greyfurt, ahududu, çilek ve karpuz” gösterilebilir.



Turuncu/sarı renk içeren meyve ve sebzeler
Gözleri sağlıklı tutmaya yardımcı olan karotenoidler içerdiği belirtilmektedir.
Bu renk meyve ve sebzelere örnek olarak “havuç, balkabağı, kayısı, limon, mango, kavun, nektarin, portakal, şeftali ve ananas” gösterilebilir.



Kahverengi/beyaz renk içeren meyve ve sebzeler
Potasyum oranı yüksek ve antibakteriyel özelliklere sahip fitokimyasal maddeler içerdikleri belirtilmektedir.
Bu renk meyve ve sebzelere örnek olarak “karnabahar, sarımsak, zencefil, pırasa, soğan, muz” gösterilebilir.



Yeşil renk içeren meyve ve sebzeler
Kanseri önleyici özelliklerine sahip fitokimyasallar içerdikleri belirtilmektedir.
Bu renk meyve ve sebzelere örnek olarak “kuşkonmaz, yeşil fasulye, brokoli, lahana, yeşil biber, hıyar (salatalık), marul, bezelye, ıspanak, yeşil elma, avokado, yeşil üzüm, kivi” gösterilebilir.



Meyve ve sebze tüketmenin faydaları nelerdir?
Meyve ve sebze tüketmenin faydaları konusunda birçok bilimsel araştırma bulunuyor. Burada derleyebildiğim en temel faydalarını belirtmeye çalışacağım:
- Çocukların büyümesi ve gelişmesi için gerekli olduğu belirtilmektedir.
- Daha uzun bir ömür sağladığı belirtilmektedir. Buna ilişkin olarak 10 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırmaya göre, daha fazla meyve ve sebze yiyen insanların daha uzun yaşadığı tespit edilmiştir (Leenders ve ark., 2013).
- Ruh sağlığı için faydalı olduğu belirtilmektedir (Conner ve ark., 2017).
- Kalp sağlığının korunması için önemli olduğu belirtilmektedir. Meyve ve sebzelerdeki lif ve antioksidanların kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olabileceği ifade edilmektedir.
- Kanser riskini azalttığına ilişkin bilimsel araştırmalar bulunmaktadır.
- Obezite riskini azalttığına ilişkin bilimsel araştırma sonuçları vardır.
- Diyabet riskini düşürdüğü belirtilmektedir.
- Bağırsak sağlığı için faydalı olduğu belirtilmektedir.
- Bağışıklık sistemini geliştirdiği belirtilmektedir.
Yeterince meyve ve sebze tüketilemiyor...
Bahsettiğim tüm faydalarına rağmen günümüz dünyasında insanlar maalesef yeterince meyve ve sebze tüketemiyor. FAO tarafından yapılan bir çalışmada bu durumun sebepleri araştırılmış ve şu sonuçlar ortaya konulmuş:
Mevsimsellik ve dayanıklı olmaması: Birçok meyve ve sebze mevsimsel ürünlerdir. Yani yıl boyunca taze olarak temin edilmesi mümkün değildir. Ayrıca, ürünlerin hasadı, nakliye ve depolaması sırasında oluşan kayıplar sebebiyle arz miktarı azalmaktadır ve maliyetleri artmaktadır. Meyve sebzelerin kısa sürede bozulabilir olması sebebiyle raf ömrü de azdır.
Meyve ve sebzelerin fiyatları: Özellikle meyvelerin fiyatları piyasa koşullarına bağlı olarak hızla artabilmektedir. Hatta bazı meyve türleri artık lüks bir ürün gibi fiyatlandırılabilmektedir. Bu durum da özellikle şehirlerde yaşayan son tüketici niteliğindeki insanların bu ürünleri yeterince tüketmesini zorlaştırmaktadır. Ancak kırsal kesimde kendi tarla veya bahçelerinde kendi meyve ve sebzelerini yetiştirenler bu ürünlere bedavaya ulaşabilmektedir. Fakat mevsimsellik ve bozulma riski yine de devam etmektedir.
Eğitim, kültür ve yaşam şartları: Bunlar da birer etkendir. Özellikle kentsel yaşam tarzı, çabuk tüketilen (fast food) tarzı gıdalara yönelmeyi hızlandırmıştır. Yani insanlar daha fazla miktarda şeker, yağ ve hayvansal ürünler ile işlenmiş gıda tüketirken; daha düşük miktarda taze meyve ve sebze tüketmektedirler.
Yeterince bilgi sahibi olmamak: İnsanlar, meyve ve sebzelerin sağlık ve beslenme konusundaki faydaları konusunda yeterince bilgili değiller. Bu sebeple beslenme ve sağlık bilinci yeterince oluşmadığı için de insanlar giderek daha az meyve sebze tüketir hale gelmiştir.
İşlenmiş gıdalar: Meyve sebzelerin en büyük rakibi ise albenisi yüksek olan işlenmiş gıdalardır. İşlenmiş gıda üreticileri genellikle agresif pazarlama taktileri uygulayarak işlenmiş gıdaların daha lezzetli yiyecek ve içecekler olduğunu tüketiciye vurgulamakta ve daha fazla işlenmiş gıda tüketimini teşvik etmektedirler. Meyve ve sebzelerin tüketilmeden önce yıkanması, gerekirse soyulması veya pişirilmesi gerekir. İşlenmiş gıdalar ise tüketime hazır gıdalar olduğu için hızlı yaşam koşulları içinde insanlar tarafından zamanla daha fazla tercih edilir olmuşlardır.
Tarım politikaları: Devletler tarafından tahıl, baklagil ve hayvansal ürünler gibi tarım ürünlerine daha fazla önem verilirken; meyve ve sebze üretimi konusunda ciddi politikalar ortaya konulamamıştır. Bunun sonucu olarak da tarım sektörü meyve ve sebze üretiminden gittikçe uzaklaşmaktadır. Ayrıca, daha ucuz olan ithal meyve ve sebze ticareti, yerel meyve sebze üreticilerinin zarar etmesine sebep olmuş ve yerel üretim miktarlarını azaltmıştır. Meyve sebzedeki gittikçe azalan yerel arz ise piyasadaki ürün fiyatlarının uzun vadede yükselmesine ve dolayısıyla da tüketimin azalmasına – zorlaşmasına sebep olmaktadır.

Meyve sebze tüketiminin arttırılması için neler yapılabilir?
Bu konuda birçok husus belirtilebilir. Fakat FAO tarafından derlenen bazı temel konulardan hareketle bahsetmek istiyorum.
Üretici yönünden
Yerel tarımsal üreticilerin daha fazla meyve ve sebze üretmesini sağlamak için devlet teşviklerinin arttırılması gereklidir. Yani, toprak yönetiminden, tohum ve gübre tedarikine kadar birçok konuda destekler sağlanması sayesinde yerel meyve ve sebze üretimi teşvik edilebilir. Sübvansiyonlar uygulanabilir. Meyve ve sebze üretiminde verimliliği arttıracak çeşitli araştırma, geliştirme ve inovasyon faaliyetlerine de devletler tarafından destek verilebilir.
Meyve sebzelerin nakliyesi, depolanması ve işlenmesi gibi aşamalarda yaşanan kayıpları en aza indirgeyecek projeler geliştirilmesi gereklidir. Her mevsim taze meyve sebzeye uygun fiyatlar ile tüketicilerin kolayca erişimini sağlayacak yönde tarım politikaları oluşturulması da gereklidir.
Tüketici yönünden
Tüketicileri meyve ve sebzelerin faydaları konusunda bilinçlendirmek için çeşitli faaliyetler yapılabilir. Mesela, özellikle çocukların meyve ve sebze tüketimi konusunda bilinçlenmesi için okullarda tanıtım kampanyaları yapılabilir. İşlenmiş hazır gıda tüketimi yerine taze meyve ve sebzelerin tüketiminin teşviki amacıyla çocuklara yönelik eğitim programları düzenlenebilir.
Yetişkinlerin tüketim davranışlarını değiştirmek amacıyla, meyve ve sebze tüketimini arttırmaya yönelik bilinçlendirme kampanyaları da düzenlenebilir.
Sonuç olarak...
Meyve ve sebzelerin sahip oldukları göz alıcı “renklerin“, esasen hepimizin “sağlığı” açısından ne kadar önemli gıdalar olduklarını bizlere çok net olarak gösterdiğini düşünüyorum.
Referanslar
- Fruit and vegetables – your dietary essentials, 2020, FAO https://doi.org/10.4060/cb2395en
- Conner, T.S., Brookie, K.L., Carr, A.C., Mainvil, L.A. & Vissers, M.C.M. 2017. Let them eat fruit! The effect of fruit and vegetable consumption on psychological well-being in young adults: A randomized controlled trial. PLoS One. 12(2):e0171206. doi.org/10.1371/journal.pone.0171206
- Leenders, M., I. Sluijs, M.M. Ros, Boshuizen, H.C., Siersema, P.D., Ferrari, P., Weikert, C., et al. 2013. Fruit and vegetable consumption and mortality European Prospective Investigation into Cancer and Nutrition. Am J Epidemiol. 178(4):590–602. academic.oup.com/aje/article/178/4/590/231641