Anasayfa » Yazılarım » Marka Konuları » Madrid sisteminde önemli değişiklikler yapılması gündemde
“Madrid Sistemi” olarak adlandırılan uluslararası marka tescil sisteminin geliştirilmesi, uygulamada yaşanan bazı sorunların giderilmesi ve sistemin hukuki yapısına ilişkin yeni önerilerin değerlendirilmesi amacıyla WIPO tarafından oluşturulan çalışma gruplarının toplantıları devam ediyor.
Bu çalışma gruplarından bir tanesi olan “Working Group on the Legal Development” grubu tarafından, Madrid sisteminin hukuki yapısına ve uygulamasına ilişkin önemli değişikliklerin görüşüldüğü toplantılar yıllık bazda gerçekleştirilmekte.
En son Kasım 2021 tarihinde gerçekleşen çalışma grubu toplantısında, Madrid sisteminin temel ilkelerinden birisi olan uluslararası markanın baz alınan (temel) markaya bağımlılık ilkesi (dependancy clause) konusunda revizyon yapılması ve üye ülke/topluluk ofisleri tarafından bildirilen ret kararlarına cevap sürelerinin belirlenmesi gibi çeşitli konularda çalışmalar yapıldığı bildiriliyor.
Bağımlılık İlkesine (dependancy clause) ilişkin önemli değişiklikler
Söz konusu çalışma grubu toplantısında alınan kararlara göre, önümüzdeki süreçte gerçekleşmesi muhtemel en önemli değişikliğin “bağımlılık ilkesi” (dependancy clause – Madrid Protokolü 6. Madde) hakkında olması bekleniyor.
Buna göre, bir uluslararası marka tescili için baz alınan menşei markanın ilgili ülke/topluluk kapsamındaki hukuki durumuna 5 yıllık zorunlu bağımlılık süresinin, 3 yıla indirilmesi öngörülüyor. Buna ek olarak, uluslararası markanın tescillinin bağımlılık ilkesi sebebiyle “otomatik olarak iptal edilmesine” ilişkin (baz alınan başvuru veya tescilin geçerliliğinin & etkisinin sona ermesi – “ceasing of effect”) hükümlerinde de bazı önemli değişiklikler yapılması gündemde.
Söz konusu değişiklik önerilerinin temeli, bu konuda gerek Madrid sisteminin üyeleri gerekse de marka hak sahiplerinin katılımı ile yapılan anketler, seminerler ve toplantıların sonucunda oluşan ortak kanaatlere dayanıyor.
Madrid sistemindeki 5 yıllık “bağımlılık süresi” (dependency period) nedir?
Madrid sistemi kapsamındaki uluslararası marka tescil başvuruları için Madrid sistemine üye taraflardan bir tanesindeki ulusal veya topluluk marka başvurusunu/tescilini baz almak zorunludur. Söz konusu uluslararası marka tescili de baz alınan markanın menşei olan ulusal veya topluluk markasının hukuki durumuna, uluslararası markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl süre ile bağımlıdır. Yani belirtilen 5 yıllık süre içerisinde başlatılmış veya sonuçlanmış olmak üzere; baz alınan menşei markanın koruma kapsamını daraltacak ya da tamamen iptaline sebep olacak her türlü hukuki durum değişiklikleri, bağlantılı olduğu uluslararası marka tescilinin koruma kapsamını da aynen etkiler. Mesela, (kesinleşmiş nihai kararlar olması şartıyla) kısmi ret, ret veya kısmi iptal/tamamen iptal, işlemden geri çekme vb. gibi hükümsüzlük halleri, ilgili uluslararası marka tescilinin de aynı şekilde kısmi veya tamamen iptaline yol açmaktadır.
Baz alınan menşei markanın koruma kapsamında 5 yıllık bağımlılık süresi içerisinde ortaya çıkan bu tarz değişiklikler, ilgili menşei ülkenin veya topluluğun resmi kurumu tarafından (mesela, Türkiye için TÜRKPATENT tarafından) WIPO’ya bildirilmekte ve WIPO tarafından da ilgili uluslararası markanın tescili kısmi olarak veya tamamen iptal edilmektedir.
Çalışma Grubunun değerlendirmelerine istinaden aşağıda özetleyeceğim gerekçeler (eğer nihai olarak onaylanırsa), uluslararası tescilin baz alınan ulusal/topluluk başvuru veya tesciline bağımlılığı sebebiyle artık “otomatik iptal” sebebi sayılamayacak:
- Başvuru sahibi tarafından, baz alınan menşei ulusal/topluluk markasının terk edilmesi / geri çekilmesi.
- Baz alınan markanın ilgili ülke/topluluk resmi kurumu tarafından mutlak veya göreli sebeplerle resen reddedilmesi.
- Baz alınan markanın menşei ülkesinde/toplulukta üçüncü tarafça başlatılan bir işlem (itiraz, iptal davası vb.) sonucu iptal edilmesi fakat söz konusu hukuki işlemi başlatan üçüncü tarafın uluslararası markaya ilişkin herhangi bir iptal amacı/niyeti olmaması; yani sadece baz alınan menşei markaya karşı bir işlem yapılmış olması durumu. (Not: Bu maddedeki duruma ilişkin bir istisna olarak; eğer bahsedilen üçüncü taraf ilgili uluslararası markanın tescillinin de iptalini isterse, bu konuda hem ilgili menşei ülkenin/topluluğun resmi kurumu nezdinde hem de WIPO nezdinde resmi bir talep dosyalaması da gerekecek).
Bu durumda uluslararası tescilin, bağımlılık ilkesi sebebiyle “otomatik iptali” için kesin gerekçe ancak şöyle olabilecek:
- Baz alınan markanın sadece “kötü niyet” gerekçesiyle iptal edilmesi durumunda: Mesela, ilgili resmi kurumun kötü niyeti gerekçe göstermek suretiyle verdiği bir ret kesinlik kararı gibi veya üçüncü bir tarafça yetkili bir merci [mahkeme vb.] nezdinde kötü niyetli marka tescili iddiasıyla başlatılan bir hukuki işlemin sonucunda düzenlenecek kesinleşmiş bir iptal kararı gibi.
Sonuç olarak...
Söz konusu olası düzenlemeler ile hem üçüncü tarafların çıkarlarının hem de marka sahiplerinin çıkarlarının korunmasının amaçlandığı belirtiliyor. Bir diğer amaç ise bağımlılık ilkesi hükümlerinin uygulanması sırasında üye taraflarda/ülkelerde yaşanan hukuki karışıklıkların en aza indirgenmesi olarak belirtiliyor.
WIPO’nun ilgili çalışma gurubunun bir sonraki toplantısı 7-11 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bu olası düzenlemelerin yürürlüğe girebilmesi için öncelikle bu konuda bir diplomatik konferansın toplanması ve nihai kararların orada onaylanması gerekecek.
Eğer söz konusu düzenlemeler kabul edilirse, Madrid sistemine üye tarafların kendi marka mevzuatlarında olası yeni düzenlemelere uygun şekilde bazı değişiklikler yapmaları gerekecek gibi görünüyor. Hiç şüphesiz, marka vekillerinin & uzmanlarının da Madrid sistemine ilişkin bilgilerini güncellemeleri gerekecek.