Anasayfa » Yazılarım » Teknoloji, Yenilikler ve Uzay Konuları » Denizde yetişmemiş “deniz ürünleri” (!)
Laboratuvarda “et” ürünleri yetiştirilmesinden sonra, laboratuvarda “deniz ürünlerinin” dokuları ve balık eti yetiştirilmesi de artık mümkün görünüyor.
ABD’li şirketler başta olmak üzere, Hong Kong’a kadar çeşitli biyo-teknoloji şirketleri tarafından laboratuvarda “hücre bazlı” balık eti ve çeşitli kabuklu deniz ürünleri yetiştirilmeye başlanmış; hatta artık bunların pazarlama faaliyetleri bile başlatılmış durumda.
Almanya merkezli bir firma ise Mayıs 2020’den itibaren laboratuvarda “sazan”, “somon” ve “alabalık” eti üretilmesi konusunda çalışmalara başlamış durumda. Söz konusu deniz ürünlerin içeriğinde %50 oranında laboratuvarda yetişmiş balık eti (hücreleri) bulunacağı, %50 oranında ise bitki bazlı olan/olmayan çeşitli proteinlerin bulunacağı da belirtiliyor.
Peki nasıl yetiştiriliyor?
Kılçığı, pulu, yüzgeci, kabuğu vb. gibi temel vücut bölümleri olmayan bu laboratuvar deniz ürünlerinin yetiştirilmesine ilişkin işlemlerden çok özet olarak bahsetmek istiyorum.
Öncelikle bazı belirli balık türlerinden (örneğin, somon ve ton balığı gibi) veya bazı kabuklu deniz ürünlerinden (örneğin karides ve yengeç gibi) canlı hücreler alınıyor. Ardından bu hücreler laboratuvarda biyo-reaktör denilen cihazlara konuluyor ve bu cihazların içinde sucul canlılar için uygun olan ortamda bu hücrelerin büyümesi ve olgunlaşarak deniz canlılarının dokularının oluşturulması sağlanıyor. Bu dokuların genellikle kas ve yağ hücrelerinden oluştuğu belirtiliyor.
Neden buna ihtiyaç duyuldu?
Buna ilişkin en net cevap olarak; sürekli artan tüketim ihtiyacı ve buna karşılık olarak sürdürülebilir bir üretim yöntemi bulma çabasını belirtebiliriz. Aşırı avlanma sebebiyle deniz canlılarının neslinin tehlikeye girmesi başlıca bir faktör iken; avlanan bazı deniz ürünlerinin ise global çevre kirliliği sebebiyle cıva ve mikro plastik türü zararlı maddeler içermesi de diğer önemli sebeplerden birisi olarak gösteriliyor.
Başka et türleri de bu şekilde yetiştirilebiliyor mu?
Evet. Zaten laboratuvarda et üretilmesi fikri ilk olarak karasal hayvanlar için ortaya çıkmıştı. Günümüzde aktif olarak sığır ve tavuk eti gibi birçok et türleri laboratuvarda hücre kültüründe yetiştirilebiliyor ve bu konu zaten çoktan ticarileşmiş durumda. Geçen sene “Eat Just” isimli bir firma tarafından laboratuvar ortamında yetiştirilen tavuk eti piyasaya sunulmuştu. Dünya üzerinde bu tarz laboratuvar bazlı et üretimi yapan birçok firma bulunuyor.

Eleştiriler
Öncelikle bu üretim yöntemine ilişkin olumlu konulara bakalım: Laboratuvar yapımı deniz ürünlerinin tadının, doğal şekilde denizden avlanan deniz ürünlerinin tadına çok benzer olduğu belirtiliyor. Ayrıca, laboratuvarda yetiştirilmiş deniz ürünlerinde “kılçık, kemik, iç organlar ve göz” gibi besin olarak tüketilmeyen kısımlarının olmaması sebebiyle, bu kısımların atık-çöp maddeler haline gelmesi ve dolayısıyla kirliliğe sebep olmasının da mümkün olmadığı belirtiliyor.
(Not: “Küresel et tüketimindeki artış, küresel iklim değişikliğinin sebeplerinden birisi olabilir mi?” başlıklı yazımı okumak isterseniz, buradan ulaşabilirsiniz).
Olumsuz yöndeki eleştirilere gelince: Doğal olmayan bir şekilde, yani bir laboratuvardaki yapay besin ortamında deniz ürünleri (et) yetiştirilmesi fikrine karşı olan birçok kişi de mevcut. Bununla birlikte, deniz ürünlerinin laboratuvar ortamında doğala en uygun şekilde yetiştirilebilmesi için, ancak doğadaki süreçlerde rol alan birçok etkenlerin (yani kimyasal maddeler, süreçler, fiziksel parametreler, vb.) laboratuvar ortamında da bir arada ve uyumlu şekilde çalışabilmesinin sağlanması gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde laboratuvarda yetişecek deniz ürünlerinin, doğal deniz ürünlerinden farklı, kendine özgü ürünler olarak ortaya çıkması ihtimali de bulunuyor.
Üretim maliyetleri oldukça yüksek
Üretimin bilimsel yönünün yanı sıra ekonomik bir yönü de var. Bu konuda yapılan araştırmalara göre laboratuvarda seri olarak deniz ürünleri yetiştirmenin, geleneksel – doğal yetiştiriciliğe ve avlanmaya göre çok daha yüksek maliyetlere sebep olacağı tahmin ediliyor. Hatta kilogram başına 20.000 $ üzerine ulaşan maliyetleri olacağını öngören araştırmalar bile mevcut. Bu yüksek maliyetleri dikkate alırsak, laboratuvarda “deniz ürünleri” üretmek mevcut teknolojiler ile henüz çok ekonomik ve kârlı bir iş dalı gibi görünmüyor.
Ancak bu konuda gerçekleşecek yeni bilimsel çalışmalar sayesinde; eğer üretim teknolojisinde geliştirmeler sağlanırsa ve yukarıda bahsettiğim olumsuz eleştirileri de dikkate alan, verimliliği yüksek bir üretim ortamı sağlanabilirse; o zaman (tabiri caizse:) laboratuvarda yetişmiş deniz ürünlerinin yaygın olarak tüketimi belki mümkün olabilir diye düşünüyorum.
Not: Söz konusu deniz ürünlerinin laboratuvar ortamında yetiştirilmesine ilişkin daha kapsamlı teknik bilgi edinmek isterseniz, Nature tarafından bu konuda geçenlerde yayınlanan makaleye buradan ulaşabilirsiniz.