Anasayfa » Yazılarım » Marka Konuları » Çin’de marka tescili hakkında bilinmesi gereken 4 önemli konu
Çin günümüzde dünyadaki en büyük ekonomilerden birisidir. Devasa ticaret hacmi ile tüm dünyanın tedarik zincirinin merkezi haline gelmiş durumdadır. Bu kadar önemli bir ekonomiye sahip olan bir ülkede ürün veya hizmetlerinizin markasını tescili ettirmeniz, haklarınızın korunması açısından çok önemlidir.
Fakat Çin’de marka tescili işlemlerini başlatmadan önce göz önünde bulundurulması gereken 2 temel husus olduğunu belirtmek isterim. Birincisi, bu ülkenin dili olan “Çince” ve ikincisi ise Çin marka tescil sisteminin bazı önemli detaylarıdır.
Kendi mesleki deneyimlerime istinaden ve bu konuda derlediğim bilgilerden de faydalanarak, Çin’de marka başvurusu öncesi ve tescil sonrası süreçte dikkat edilmesi gereken bazı detayları ve önerilerimi aşağıda maddeler halinde sizlerle paylaşmak istiyorum:
1. Dil farkı ve transliterasyonun (harf çevirisi) önemi:
Öncelik Çince konusundan başlayalım. Markanız ister Türkçe veya ister farklı bir dilde kelimeler içeriyor olsun; Çincenin kendine münhasır yapısı sebebiyle, prensipte markanız Çinli tüketiciler açısından anlaşılması-bilinmesi zor bir ibare olarak kabul edilecektir.
Öncelikle markanızın mevcut (orijinal) haliyle tescili için Çin’de başvuru yapmanız tavsiye edilir. Fakat bunun yanı sıra, (eğer mümkün oluyorsa) markanızın Çince tercümesi için ayrı bir başvuru yapmak; daha da önemlisi markanızın “Çince transliterasyonunu (harf çevirisi)” yapılarak, yani markanızı oluşturan harflerin, Çince dilindeki karşılığı olan karakterleri içerecek şekilde Çince bir marka oluşturularak, bunun için de bir başvuru yapılması mutlaka tavsiye edilir.
Transliterasyon nedir?
En kısa tanımıyla, bir dilde yer alan yazı harflerinin başka bir dildeki yazı harflerine çevrilmesi olarak tanımlayabiliriz. Diğer bir deyişle, bir dildeki harfler diğer dildeki harflerin en yakın karşılığına/benzerine çevrilmektedir.Mesela, Kiril alfabesinden ⟨д⟩ harfi, Latin harflerinden ⟨d⟩ olarak; Yunan alfabesinden ⟨χ⟩ harfi, Latin harfleri ile ⟨ch⟩ olarak; Ermenice ⟨ ն⟩ harfi ise Latin harflerinden ⟨n⟩ olarak transliterasyonu yapılabilir.
Zira mevcut markanızın Çince diline göre okunuşu/yazılışı ayrı bir marka olarak değerlendirilebilir ve üçüncü şahıslar tarafından bu tarz bir marka başvuru yapılması ve tescil alınması riski bulunmaktadır. Bu sebeple markanızın orijinal halinin yanı sıra, Çince tercümesinin veya transliterasyonunu içeren bir marka daha oluşturularak başvurusunun eş zamanlı olarak yapılması önemlidir.
Çin’de marka tescili konusunda transliterasyonun (harf çevirisi) önemini gösteren bir örnek olayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Avrupa’nın en büyük şarap üreticisi olan Fransız Chateau CASTEL’e ait olan “CASTEL” markasıyla ilgili olarak Çin’de karşılaştığı hukuki olay, bu konuya ilişkin en uygun örneklerden bir tanesidir diyebilirim.
Fransız Chateau CASTEL, Çin’de “CASTEL” ibareli marka için “şaraplar” emtiasını kapsayacak şekilde marka tescili edinmiştir. Fransız üretici 2006 yılından itibaren şarapların üzerinde CASTEL markasının Çince transliterasyonunu içeren “卡斯特” (Latin harfleri ile ifade edildiğinde “KA SI TE” ibaresi olmaktadır) ile satış yapmaya da başlamıştır. Fakat bu Çince ibare için ayrıca bir marka başvurusu yapmamıştır zira esas markası olan CASTEL ibaresinin koruma kapsamından yararlanacağı farz edilmiştir. Ancak daha sonraki süreçte, “卡斯特” ibaresinin 1998 yılı itibariyle bir İspanyol şahıs tarafından “şarap” emtiasını içerecek şekilde Çin’de tescilli bir marka olduğu ortaya çıkmıştır.
Bunun üzerine Fransız Chateau CASTEL 2005 yılında “卡斯特” markasına karşı tescilinin “kullanılmamaya dayalı olarak iptal edilmesi” talebiyle işlem başlatmıştır. Fakat bu iptal işlemi başarısız olmuştur. Daha sonrasında ise durum Fransız Chateau CASTEL aleyhinde gelişmeye başlamıştır. Söz konusu “卡斯特” ibareli markanın hak sahibi tarafından Fransız Chateau CASTEL’e karşı “kötü niyetli marka kullanımı ve marka haklarının ihlal edilmesi” iddialarıyla Çin’de dava işlemi başlatılmıştır.
Dava 2012 yılına kadar devam etmiş ve yüksek mahkeme tarafından Fransız Chateau CASTEL aleyhinde nihai karar düzenlenmiştir. Karara göre Fransız Chateau CASTEL ve distribütörlerinin hem Çince “卡斯特” ibareli markayı ürünlerinin üzerinde kullanmayı terk etmesi, hem de bu Çince markanın hak sahiplerine 33,73 milyon RMB (Yuan) tazminat ödemesine de hükmedilmiştir.
Esasen bu örnek, Çin’de markanızın orijinal dilindeki ibare-kelime haliyle tescil edilmesinin yetersiz olabileceğini; bunun yanı sıra Çince transliterasyonunu içerecek şekilde Çince bir ibare için de tescil edinilmesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Markanızın Çince transliterasyonunun en uygun şekilde yapılabilmesi için mutlaka sınai mülkiyet uzmanlarından ve Çinli marka vekillerinden destek alınması gereklidir.
Aslında daha genel bir tavsiye olarak, orijinal marka örneğinizin yanı sıra, eğer markanızı oluşturan – markanızda yer alan ibarenin yapısı da müsaitse, düz yazı kelime markası olarak da Çin’de bir başvuru yapmanız tavsiye edilir.
Hatta, markanızın Çince transliterasyonu için birkaç alternatif bulunabiliyorsa, her ihtimale karşı bu alternatif Çince ibareleri de başvurmanız daha uygun olacaktır. Böylece hem (eğer ki) markanızın bir versiyonu tescil alamazsa, diğer versiyonlarının tescil alması ihtimali olur hem de üçüncü şahıslar tarafından çok yakın benzer nitelikteki Çince bir marka başvurusunun da önüne geçmiş olursunuz.
Not: Yurtdışında marka tescili konusunda daha genel bilgiler edinmek isterseniz, aşağıda linklerini verdiğim yazılarımı da okuyabilirsiniz:

2. NICE uluslararası mal ve hizmetlerin sınıflandırılması sistemi ve Çin sınıflandırma sisteminin farklılığı:
Her marka başvurusu kapsamında ilgili markanız için tescil talep edeceğiniz mal ve hizmetlerin listesinin verilmesi gereklidir. Dünya genelinde markaların mal ve hizmetlerinin sınıflandırılması için NICE sınıflandırma sistemi kullanılmaktadır.
Esasen Çin tarafından da Nice sınıflandırma sistemi benimsenmiştir. Fakat Çin’de kullanılmakta olan lokal sınıflandırma sistemine istinaden Çin marka resmi kurumu tarafından ayrıca detaylı bir sınıflandırma işlemi yapılmaktadır. Çin sınıflandırma sisteminde aynı sınıfa giren mallar veya hizmetler çeşitli kriterlere göre (yapıldığı malzeme, işlevlerine, kullanım amacı, satış kanalı vb. gibi) farklı alt sınıflara/gruplara bölünmektedir.
Mesela; NICE uluslararası sistemine göre her türlü giyim eşyaları (giysiler, ayakkabılar, baş giyim ürünleri, şapka vb.) 25. Sınıfın içinde yer alır. Yine örnek olarak, Çin lokal sınıflandırma sisteminde ayakkabı ile baş giyimi (şapka) emtiası 25. Sınıfın içindedir fakat ayrı ayrı alt gruplarda yer alır. Zira yukarıda belirttiğim Çin sınıflandırma sisteminde her alt grup birbirinden farklı içerikler olarak kabul edilmektedir. Yani siz markanızı 25. Sınıfta gömlek, pantolon vb. için tescil ettirmişken üçüncü bir şahıs adına aynı markanın ayakkabı, şapka veya gelinlikler gibi emtialar için (farklı alt gruplardadır) tescil ettirilmesi riski bulunur. Dolayısıyla başvuru yapılırken markanız kapsamında koruma talep edeceğiniz ilgili tüm emtiaların / hizmetlerin tek tek belirtilmesi, koruma kapsamının daha sağlıklı olması açısından önemlidir.
Bir diğer husus olarak, esas iştigal alanınızla bağlantılı – ilgili olabilecek diğer emtia ve hizmetler için de başvuru yapılması uygun olabilir. Yine yukarıdaki örnekten hareket edersek, esas iştigal alanınız olan “giysiler” ile ilgili emtialar 25. Sınıfta yer alır fakat “çantalar” 18. Sınıfta, “kozmetik ürünleri” ise 3. Sınıfta yer alır. “Mağazacılık ve perakende-online satış hizmetleri” ise 35. Sınıf kapsamındadır. Dolayısıyla sadece 25. Sınıfta başvuru yapmak markanızın koruma kapsamı açısından yeterli olmayabilir. Eğer esas faaliyetinize ek olarak bahsettiğim ilgili ürünleri de markanız ile halen üretiyorsanız veya yakın zamanda Çin’de bu ürünleri/hizmetleri kullanmayı düşüyorsanız; bahsettiğim tarzda bağlantılı emtia ve hizmetler için de başvuru yapmanız daha uygun olur.
Bu nedenle, Çin’de marka başvurusu öncesinde emtiaların ve hizmetlerin çok iyi belirlenmesi son derece önemlidir.
3. Markanın kullanılması:
Bu konuda da 2 hususa dikkat çekmek isterim. İlk olarak markanın “Çin’de tescil edildiği versiyonu” ile kullanması gerekliliğidir. Eğer marka tesciliniz belirli bir sitil – renk – şekil – logo vb. içeriyorsa, Çin pazarında ürün veya hizmetlerinizde bu markayı birebir tescil edildiği şekilde kullanmanız gerekir. Aksi takdirde tescilsiz bir marka kullanmakta olduğunuza dair üçüncü şahıslar tarafından iddialar ortaya atılabilir ve hukuki işlemler ile karşılaşma ihtimaliniz vardır. Bunun tek istisnası olarak, eğer sadece düz yazı siyah-beyaz kelime olarak tescil edilmiş bir markanız varsa, bunu farklı renk ve sitillerde kullanmanız mümkün olabilir.
İkinci önemli husus ise markanın Çin’de tescil edildikten sonra piyasada aktif olarak kullanılmasıdır. Zira markanın aktif kullanımına ilişkin “delillerin”, kullanılmamaya dayalı iptal işlemlerinden, itiraz işlemlerine kadar birçok konuda ilgili mercilere sunulması talep edilebilmektedir. Kullanım ispatı sunulmaması veya yeterli bulunmaması durumunda markanızın aleyhinde bir karar çıkması ihtimali çok yüksektir. Özellikle markanızın Çin’deki tescil tarihi sonrasındaki 3 yıl içinde, Çin’de etkin bir şekilde kullanılması çok önemlidir. Aksi takdirde markanın Çin’de aktif olarak kullanılmadığı iddiasıyla üçüncü şahıslar tarafından markanızın Çin tescillinin iptali için resmi kurum nezdinde işlem başlatılması mümkündür.
Markanın kullanılmasıyla ilgili bahsettiğim tüm risklere karşı önlem olarak, markanızın tescilinden sonra Çin’de ticarette aktif olarak kullanılması ve bu kullanımı ispatlayıcı nitelikteki resmi evrakların delil olarak saklanması oldukça önemlidir.

4. Markanın izlenmesi:
Çin dünyada en fazla marka başvurusu yapılan ülkedir. Dolayısıyla önceden tescilli olan markalara benzer yeni başvuruların, resmi kurumdaki benzerlik incelemesi aşamasını bir şekilde geçip “yayına çıkması” kaçınılmazdır. Yayına çıkan ve markanıza benzer nitelikte olan yeni marka başvurularını ise ancak “marka izleme” hizmeti sayesinde tespit edip, bunlara karşı itiraz dosyalamanız mümkündür.
“Marka izleme” hizmeti, sınai mülkiyet danışmanlığa firmaları (marka vekilleri) ve marka izleme hizmeti konusunda uzmanlaşmış firmalar tarafından sunulan bir hizmettir. Dolayısıyla, bahsettiğim benzer marka riskine karşı Çin’de marka izleme hizmeti alınmasını tavsiye ederim. (Not: “Yurtdışında marka izleme” konusunda daha geniş bilgiler içeren bir yazımı ileride sizlerle paylaşacağım).
Sonuç olarak…
En başta belirttiğim üzere, Çin dünyadaki en önemli pazarlardan bir tanesi haline geldiği için markanızın bu ülkede korunmasını sağlamak oldukça önemlidir.
Dolayısıyla markanızı Çin’de başvurmadan önce Çince dillinin özelliklerine göre çevirisini veya özellikle de transliterasyonunu yaptırmak, ardından da hem markanızın orijinal versiyonunu hem de Çince versiyonunu başvurmak daha uygun olacaktır diye düşünüyorum. Tescil sonrası süreçte ise markanızın Çin’de aktif olarak kullanılması gereklidir. Mümkünse marka izleme hizmeti alınarak, olası benzer markalara karşı tedbirli olunması da önem arz etmektedir.
Kapak Fotoğrafı: arnie chou on Unsplash